İstanbul Tuzla Boya ve Vernikçiler Sanayi Sitesi’nde bulunan Messer Kimya San. Tic. Ltd. Şti. firmasına ait fabrikada 29 Nisan 2022 tarihinde yaşanan patlama ve yangın sonucunda üç çalışan yaşamını yitirdi. Yaralanan 9 çalışan ise hastanelerde tedavi süreçleri devam etmektedir. Konuyla ilgili 29 Nisan tarihinde oluşturduğum yazıma göz atmak isterseniz Tuzla OSB ‘de Patlama başlığına tıklayabilirsiniz.
Türk Tabipler birliği İşçi sağlığı ve İşyeri Hekimliği kolu Artık Yeter! İşçi Cinayetlerini Yaşamak İstemiyoruz! başlığıyla 05.05.2022 tarihinde bir bildiri yayınladı.
İlgili bildiride yaşamını yitiren çalışanlara rahmet temennisiyle birlikte, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar temennisinde bulunulmuştur.
Yazının devamı incelendiğinde ilgili bölge idari yetkililerinin açıklamalarına (Tuzla Kaymakamı, İstanbul Valisi) yer verilmiş, ve kamuoyu tarafından belirtilen iddialar dile getirilmiştir.
Belirtilen iddialardan belki de en önemlisi, İlgili firmanın 2021 yılında, fabrikanın ruhsatsız olması sebebiyle mühürlenmiş olması fakat buna rağmen üretimlerine devam edebiliyor olması, İSG faaliyetlerini yürüten kurum ve kişiler tarafındanda şaşkınlıkla karşılanmıştır.
Yine aynı firmanın 2019 yılında ÇED raporu başvurusunda bulunduğu, ancak tehlikeli kimyasalların başvuru ekinde belirtilmiş olmasına rağmen ÇED Raporuna gerek yoktur yazısının ilgili bakanlık tarafından veriliyor olması tehlikenin bilindiği halde üzerine gidilmediği algısı kamuoyunda ve stk larda oluştuğunu gözlemleyebiliyoruz.
Bugünlerde iş sağlığı ve güvenliği sektörüne gözleri çeviren yeni bir olay ise İçişleri Bakanı tarafından Ulusal bir TV kanalı’nda Göçmen Krizi söylemlerine yanıt verilirken belirtilen sözler sebebiyle dikkatler bir kez daha OSGB Firmalarına ve ÇSGB ‘na çevrildi.
Sigortasız Çalışan Göçmenler Devlet Tarafından Biliniyor mu?
Elbetteki Devlet tarafından, özellikle çalışma hayatına ilişkin konularda bilinmeyen bir durumun olması pek mümkün değil. Ancak bu konu bugüne kadar ayan beyan belirtilen bir durum değildi. En son Göçmen krizi ile birlikte İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ‘ın arasındaki gerginliğe sebep olan konuşmalarla anılan konuşma programı iş sağlığı ve güvenliğinde sürekli gündeme gelen kaçak çalışma konusunu tekrar gözler önüne serdi.
Devlet kanalında en üst seviyede belirtilen sözler sonrasında bursa osgb firmaları ve bireysel olarak İSG camiasında faaliyet gösteren İSG Profesyönelleri tarafından çokça tartışıldı.
Devlet bildiği konularda işlem yap(a)mıyorsa İSG ‘de önlemleri nasıl alacağız?
Türk Tabipler Birliği Bildirge ‘sinde de aynı konudan şikayet ediliyordu. 2019 yılı ÇED Raporu gerek yoktur yazısı ve işveren ‘in ifadesiyle 2021 yılında mühürlenen bir işyerinin nasıl olarak faaliyetlerine devam edebildiği, İSGGM denetim faaliyetlerinin gündeme gelmesine neden oldu.
OSGB ‘ler ve 6331 Sayılı Kanun Gözden geçirilmeli!
STK lar tarafından iş kazaları sonrasında gündeme gelen İSG faaliyetleri ve bu faaliyetleri sürdürmek amacıyla bakanlık tarafından yetkilendirilen OSGB firmaları ‘nın tabi olduğu İSG Hizmetleri yönetmeliğinin yeniden değerlendirilmesi ve İSG Profesyönellerinin yaşanan kazalardaki sorumluluklarının sadece danışmanlık faaliyetlerine dair olması gerektiği hususu revize edilmesi herkes tarafından biliniyor. Ancak şu ana kadar bu konuyla ilgili yapılan bir çalışma bulunmuyor. Hergün yeni bir istifa haberiyle karşılaşıyoruz. İSG Profesyönelleri sektördeki tecrübelerini bir kenara bırakıp, başka işlere yöneliyorlar. Bu iç göçe bir dur diyerek. İş sağlığı ve güvenliği alanındaki gelişmelerin hızlanması için bir şeyler yapmakta geç kaldığımız her yaşanan kaza sonrasında tekrar ön plana çıkıyor.
İSG Profesyönelleri yalnız bırakılıyor!
Cılız sesleri bir yana bırakacak olursak, güçlü bir kanuni altyapının tekrar İSG öncülünde kurgulanması ve bu işte en ön safta yer alan İş Güvenliği Uzmanlarının kanuni olarak korunması çalışan güvenliği açısından ve ülkemizin İSG öncülündeki prestiji açısından çok önemlidir. İnşallah bu konuyla ilgili daha fazla gecikmeden gerekli önlemlerin alınarak, İSG ‘nin hayat kurtarıcı fonksiyonunun farkedilerek, daha fazla can kaybı yaşanmadan, mış gibi yapılmak yerine eksikliklerin Profesyöneller tarafından dile getirildiği gibi yapıldığ günlere hızlıca ulaşabilmek ümidiyle…
Kazasız günler diliyorum.
