İstanbul Tuzla Orhanlı sanayi bölgesinde bulunan fabrika da yaşanan patlamanın ardından çıkan yangında, 3 çalışan hayatını kaybetti.
28 Nisan Dünya İSG Etkinlikleri
Patlama ‘nın 28 Nisan Dünya iş sağlığı ve güvenliği günü etkinliklerinden sonra gerçekleşmesi, gözlerin tekrar iş sağlığı ve güvenliği sektörüne döndü. İş Sağlığı ve Güvenliği konusunun yalnızca bu gibi patlama, çökme, yangın gibi olaylarla gündeme gelmesi, osgb firmaları ‘nda ve bireysel olarak iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerini sürdüren isg profesyönelleri açısından hoş karşılanmayan bir durum. Bu durumun değişmesi için sektör çalışanlarının sürekli dile getirdikleri önerilerin yapılmaması, kulak tıkanması, her geçen yıl bu tip olayların artmasına neden oluyor.
Patlamalar Neden Önlenemiyor?
Yakın zamanda Sakarya (Hendek), Bursa (Gürsu) da yaşanan patlamalar, yine ölümlü olmayan ancak İstanbul İki Telli deki kimyasal fabrikada yaşanan patlamalar, işyerlerinin bursa pkd, istanbul ve sakarya, kocaeli gibi sanayi ‘nin büyük ölçüde toplandığı şehirlerimizde patlamadan korunma dökümanı ile ilgili yeteri sayıda önlemin alınmadığını söyleyebiliriz.
Mühürlenen Fabrikalardaki Hızlı ve Kontrolsüz açılışlar
En son patlamanın yaşandığı fabrika hakkında medyaya yansıyan bilgilerden öğrenildiğine göre işyeri yakın zamanda aynı tehlike konusu sebebiyle mühürlenmiş ve eksiklikler giderildikten sonra tekrar açılarak, işletme çalışmaya devam etmiş. Bu bizlere sahada yaptığımız gözlemlerde tespit edilen noksanlıkların hızlı giderilmemesinin sonuçlarını aslında net olarak gösteriyor.
İSG ve OSGB sektörü büyük revizyonu bekliyor…
İş sağlığı ve güvenliği konusu ile ilgili sahada çalışan arkadaşlarımızın önerilerini her fırsatta her platformda duyurması nedeniyle, konunun yeterince anlaşıldığını ancak yinede büyük bir ihtiyaç olan revizyonun halen gerçekleşmemesi sebebiyle de ümitlerin yitirildiğini söylüyor, bursa osgb firmaları ‘nda çalışan arkadaşlarımız.
İSG Profesyönelleri ne istiyor?
İşyeri hekimlerinin isg sektöründen soyutlanmaması, iş güvenliği uzmanları ile aynı ortak sorumlulukları taşıması en başta gelen konulardan biri…
İşyerinde bir denetim oluyor. İlk söylenen Uzman nerede?
İş Güvenliği Uzmanı 20 – 100 firma sayısı arasında dolaşıp herhangi bir sahada olabilir mi akıllara gelmiyor. Neden bir İşyeri hekimi çağırılmıyor?
Kaza olduğunda akıllara gelen ikinci isim İş Güvenliği Uzmanı…
Kimse işyeri hekimini sormuyor. Özlük hakları olarak iş güvenliği uzmanlarının 2 bazen 3 katı farklara ulaşan bu konu, ne yazık ki sorumluluk noktasında aynı seviyelerde değil.
Zaman zaman tamamen meslek hastalğı konularına bile iş güvenliği uzmanlarının yanıt vermek (bazen zorunda) gibi kanıksanmış bir konu haline gelmesi sorumluluk paylaşımının yeniden gündeme gelmesine neden oldu.
PKD eksikliği ve uygulama güçlükleri
Her işi kötü yönüyle ele alma konusundaki liderliğimizi ne yazık ki başka kimselere kaptırmıyoruz. Bursa pkd hazırlama hizmetlerimiz sırasında yaşadığımız zorluklar zaman zaman sektördeki yanlışlığın her işe yansıdığını da aslında gözler önüne seriyor.
Exproof armatür çok pahalı almasak olmaz mı?
Patlayıcı ortamların, temelinde elektrikten yoksun bırakma, yada zorunluluk bulunması halinde ise pkd ‘lerde belirtilen exproof özellikli ekipmanlarla donatılması konusu olmazsa olmazlardandır. Ancak ilgili işyerlerinde maliyet sebebiyle bu işinde mış gibi yapıldığını zaman zaman gözlemliyoruz. Bu konu şimdi olmasada ilerleyen dönemlerde ne yazık ki daha büyük sorunlara sebebiyet verecek. Tehlikeli alanların başında gelen patlama ihtimali olan alanlarda bu gibi eksikliklerin yapılmaması yada görmezden gelinmesi geri dönülmez kazalarında ortaya çıkmasına neden oluyor.
İSG Profesyönelleri yüksek sesle söylüyor!
Havuz sistemi her geçen gün önemini birkez daha gösteriyor. Yapı denetim uzmanlarına benzer ancak daha özerk bir yapıda, manüple ihtimalleri düşünülerek hazırlanacak bir havuz sistemi ile isg profesyönellerinin (hakimlerde olduğu gibi) gelecek kaygısı gütmeden karar verebileceği ve verilecek kararların yargı mercileri tarafından baskı amacıyla kullanılması ihtimallerinin önüne geçilebileceği ve yaptırım gücünün en azından müfettişler kadar sağlanabildiği durumlarda iş sağlığı ve güvenliği sektörününde hızlı bir gelişim gösterebileceğini söyleyebiliriz. Yoksa bu haliyle yaz deftere, yaz deftere, uzman nerede, uzman nerede demekten daha ileriye gidemeyeceğiz.
Yazdığımız Eksiklikler 8 10 sayfa boyunca aynı!
Onaylı Defter ‘e yazılanlar işveren tarafından okunmuyor. Yada yapılamayacağı söyleniyor. Ancak yapılan bir iş teftişinde 15 gün gibi kısa bir sürede neredeyse tüm eksiklikler yerine getiriliyor. İş müfettişi ile isg profesyöneli arasında çok aman aman bir fark yok ancak bakanlık adıyla yapılan denetimlerde elbetteki bakanlığın gücü büyük bir fark yaratıyor. Bu nedenle isg profesyönellerinde de aynı konu gündeme getirilmeli ve isg faaliyetlerinin tümünde (periyodik kontrol, pkd, ortam ölçümü vb.) bu özerklik sağlanmadığı müddetçe iş sağlığı ve güvenliği konusunda mış gibi den daha öteye geçemeyeceğiz. Ne yazık ki böyle patlama olaylarına da aşina olacağız…